Rock Müziğin Dehalarından Freddy Mercury’nin Hayatı

Asıl adı Farrokh Bulsara olan Freddy Mercury, 5 Eylül 1946 Tanzanya Stone Town doğumludur. Ünlü şarkıcı ismini Queen kurulduğunda resmi olarak değiştirdi. 1970 ve 1980'lerde ABD ve İngiliz listelerinde zirveye ulaşan bir şarkıcı-söz yazarı olan Mercury, rock döneminin en yetenekli ve yenilikçi şarkıcılarından biriydi. AIDS’le ilişkili bronşiyal pnömoniden 24 Kasım 1991'de 45 yaşında öldü. Merkür'ün ebeveynleri Bomi ve Jer Bulsara, Hindistan'da yaşıyordu. Zerdüşt dinine mensup olan Bomi ve Jer evlendikten sonra, Bomi'nin İngiliz hükümet Yüksek Mahkemesi için veznedar olarak çalıştığı Tanzanya'daki Zanzibar'a taşındılar. Aile, Farrokh yani Freddy Mercury isimli bir erkek ve Karishma adlı bir kız çocuğa sahipti. Aile, dadı ve diğer ev işçileri ile oldukça zengin bir yaşam sürdü.

Mercury 8 yaşına geldiğinde ailesi onu Hindistan'ın Bombay şehrinde yer alan (şimdi Mumbai) bir yatılı okula gönderdi. Yatılı okulda piyano eğitimi alan Mercury, boş zamanını teyzesi, büyükannesi ve büyükbabası ile geçirdi. Karizmatik genç adam bu yıllarda ilk grubu Hectics'e katıldı. 1963 yılında, Mercury Tanzanya'ya döndü.1964'te adalarda kanlı bir devrim çıktı ve ardından aile Londra'ya kaçtı. Mercury, Londra’da Ealing Sanat Okulu'na girdi ve birkaç müzisyenle arkadaş oldu.1969'da Mercury, solist olarak Ibex adlı bir gruba katıldı. Gelecekteki Queen grup arkadaşları ile güçlerini birleştirmeden önce birkaç grupta daha solist olarak çalıştı. Mercury’nin sıra dışı özelliklerinden biri de dişleriydi. Sanatçı ağzının arkasında dört ekstra dişle doğdu. Dişleriyle ilgili kendini oldukça öz güvensiz hissediyordu ancak aralığı 4 oktav olan sesinin etkilenebileceği endişesiyle herhangi bir estetik operasyon geçirmek istemedi. Konuşurken sesi bariton aralığında olan sanatçının şarkı söylerken tenor ses çıkarması da onu farklı kılan bir diğer özellikti.

Mercury, 1960'larda Londra'ya taşındığında gelecekteki grup arkadaşları davulcu Roger Taylor ve gitarist Brian May ile tanıştı. Üçlü daha sonra 1971’de basçı John Deacon ile bir araya geldi ve Queen adını verdikleri dörtlü grup 1971 Haziran ayında ilk konserini verdi. 1973'te grup Queen adlı ilk albümünü ve 1974’de ikinci albümleri Queen II’yi çıkardı. Albümde grubun balad, folk, blues, metal, pop ve rock gibi müzik dallarındaki uyumlu notaları sıra dışıydı. Queen’in müziği 1974'te yayımlanan üçüncü albümü Sheer Heart Attack ile tanındı. Sert rock ve glam rock karışımı olarak tanımlanan tarzıyla Queen, ertesi yıl dördüncü albümü Opera'da Bir Gece’yi (1975) çıkardı ve daha da çok beğeni kazandı. Oueen’in popülaritesi, Yarışların Bir Günü (1976), Dünyadan Haberler (1978) ve Oyun (1980) ile 70'lerin sonlarında ve 80'lerin başlarında artmaya devam etti. The Works'ten sonra (1984), grubun albüm satışlarında azalma başladı, ancak Queen dünya çapında hala tanınan ve kitleleri peşinden sürükleyen bir gruptu. Bir şarkıcı ve söz yazarı olarak oldukça yetenekli olan Queen solisti Mercury aynı zamanda yetenekli bir şovmendi. İzleyicileri nasıl eğlendireceğini ve onlarla nasıl bağlantı kuracağını biliyordu. Farklı kostümler giymeyi severdi. Görsel sanatlarda başarılı olan Mercury, grubun birçok albümünün sanatsal tasarımında aktif olarak yer aldı.1989 yılında Mercury, sahne hayatından çekildi. Queen'in bir sonraki albümü Innuendo (1991) için tanıtım yapmadı ve bu olası sağlık sorunlarıyla ilgili söylentilerin dolaşmasına neden oldu. Ölümünden önce, Mercury stüdyoda Oueen üyeleri ile birlikte çalıştı. 1995 yılında, grubun tüm orijinal üyeleriyle son albümü Made In Heaven yayınlandı.

Freddy Mercury 1969 yılında sanatının zirvesinde 24 yaşındayken 19 yaşında bir müzik mağazasında çalışan Mary Austin ile tanıştı ve çift kısa bir süre sonra sevgili oldu. 1973 yılında Mercury Austin’e evlilik teklif etti ancak biseksüel olduğunu açıkladığında Austin düğünü iptal etti. Bu olaydan sonra çift arkadaş olarak kaldı. Sanatçı, hayatı boyunca âşık olduğu tek kadın olarak tanımladığı Austin için “Hayatımın Aşkı” adlı baladı yazdı. Mercury ölümünden sonra mülklerinin çoğunu ve Londra konağı Garden Lodge'u daha sonra evlenen ve iki çocuğu olan Austin'e bıraktı. Mercury, 1980'lerde Londra'daki bir eşcinsel gece kulübünde İrlandalı bir kuaför olan Hutton'la tanıştı. Mercury, Hutton'a içki ısmarlamayı teklif etti, ancak Hutton süperstarı tanımadı ve geri çevirdi. Paris’te bir buçuk yıl sonra başka bir gece kulübünde tekrar karşılaşarak sevgili oldular. Çift, 1991 yılında Mercury AIDS’ten ölene kadar bir arada kaldı.

Freddy Mercury, 24 Kasım 1991'de Londra’daki konağında AIDS ile ilişkili bronşiyal pnömoniden öldü. 45 yaşında hayata gözlerini kapayan sanatçı ölümünden bir gün önce AIDS olduğunu açıkladı. O güne kadar hastalık bilgilerini gizli tutan sanatçı, arkadaşlarının ve hayranlarının gerçeği bilmelerinin zamanı geldiğini düşündü. Ayrıca AIDS ile mücadeleye herkesin katılmasını istediğini belirtti.

Sanatçıyı onurlandırmak için Freddie Mercury Tribute: AIDS Farkındalığı Konseri Nisan 1992'de Wembley Stadyumu'nda yapıldı. Def Leppard'den Elton John'a kadar birçok sanatçı, Mercury'yi anmak ve ünlü müzisyenin hayatını alan hastalığa karşı mücadeleyi ilerletmek için bir araya geldi. Aynı yıl, Mercury'nin başyapıtı "Bohemian Rhapsody", Wayne's World filminde yer aldı.