Şehir Efsaneleri ve Gerçekleriyle Üniversite Hayatı

Bugüne kadar üniversitelilik ve üniversite hayatı ile ilgili tüm duyduklarını unut. Ön yargılarını ve ön kabullenişlerini bir kenara bırak. Üniversite, sana yıllardır hep duyduğun ve ağzının suyunu akıtan sınırsız bir özgürlüğün kapılarını açmaz, aksine kendi kendini kontrol etmeyi, kendi sorumluluğunu almayı öğretir. Üniversiteli olduğunda “veli” baskısından büyük oranda kurtulursun belki, fakat artık kendi kendinin velisisindir ve bu her zaman zannettiğin kadar kolay bir iş olmayabilir. Kimse seni saçın sakalın uzun diye, kılığın kıyafetin uygun değil diye kapıdan çevirmez ama sorumlulukların artar, yapılması gerekenler listen uzar, hayatın daha ciddi ayrıntılarıyla da ilgilenmeye başlarsın.

Bunun yanında üniversite yaşamı sana keşfetmenin doruklarında gezineceğin, yepyeni insanlarla tanışabileceğin, farklılıkların varlığını deneyimleyip ufkunu genişleteceğin, en önemlisi de kendini keşfedeceğin, kendini yönetmeyi öğreneceğin; dinamik, renkli ve heyecanlı bir dünya vadeder. Bu öyle bir dünyadır ki izini ömrünün sonuna kadar üzerinde hissedersin.

O zaman şimdi ilk adım olarak bu, “Üniversiteli olmanın el kitabı” nitelikli yazıyı okumaya ve anlatılanlardan feyz almaya başlayabilirsin. 

Verimli Bir Üniversite Öğrencisi Olmanın 5 Altın Kuralı

Ders Çalışma Adabı

Üniversiteli oldun diye ders çalışma defterinin kapandığını falan düşünme. Sen sen ol, o defteri mezuniyet belgeni eline alacağın güne kadar açık tut. Lise hayatına göre muhtemelen çok daha yoğun ve hareketli günler seni bekliyor. Fakat ne olursa olsun, ders çalışmayla ilgili ipin ucunu fazla kaçırma, bu işi toparlanması zor bir noktaya kadar öteleme. Üniversite kütüphanesi mi olur, ev mi olur, yurttaki odan mı olur, sen bilirsin ama kendine sessiz ve sakin bir mekan belirleyip derslerini düzenli olarak takip et. Bu noktada çalışkan arkadaşlar edinmen de işini kolaylaştırabilir. Sık sık etrafında bir yerlerde bulacağın bu insanlara bakarak ders çalışmaya özenebilir, onlarla birlikte kendine uygun ders çalışma ortamları yaratabilirsin.

Fotokopicini Tanı

Kampüste yaşam denince akla ilk olarak fotokopicilik kavramı gelir. Üniversite öğrencisi olmanın değişmez kurallarından biri, daimi bir ders notu arayışı içinde kalmaktır. Bu sorunun kalıcı çözümü ise fotokopicilerden geçer. Üniversite kampüsünün etrafında konumlanmış fotokopicileri iyi tanımalısın. Hangisinde hangi ders notlarını bulabilirsin? Hangisinin baskı kalitesi daha iyidir? Hangisi daha ucuzdur? Bu tür soruların cevabını vakit kaybetmeden öğrenmelisin ki, ihtiyaç duyduğunda bu paha biçilmez bilgilerden sonuna kadar yararlanabilesin. Üniversite öğrencisiyken işini hakkıyla yapan bir fotokopiciye ulaştığında, mezun olana kadar almakla yükümlü olduğun derslerin zip’lenmiş versiyonunu elde etme şansına erişirsin. Unutma ki gerçek bir üniversite fotokopicisi kutsal bir kütüphane gibidir.

Sınırları Zorla

Okuduğun bölümün dersleriyle sınırlama öğrenciliğini... Kendi ilgi alanlarına uygun, müfredat dışı derslere ya da yan dallara da odaklanabilirsin. Üniversite yaşamının bir öz keşif dönemi olduğunu, kendini ve eğilimlerini daha yakından tanıyabileceğin bir ortam yarattığını aklından çıkarma. Bu yolda çift ana dal yapabilir, gerekirse bölüm bile değiştirebilirsin.

Yabancı Dil Meselesi

Üniversiteden önceki öğrenim hayatında nasıl bir okulda eğitim almış olursan ol, üniversite yıllarında bir kere İngilizce meselesini tam olarak çözmüş olmalısın. İngilizceyi cebe attıktan sonra ikinci ve hatta üçüncü yabancı dillere de yönelebilirsin. Üniversite ortamı genellikle sana bu tür eğitim imkanları sunar ya da üniversite dışında uygun koşullarda yabancı dil eğitimi veren kurumlardan uygun koşullarda yararlanmanı sağlayabilir.

Staj Deneyimleri

Üniversite sıraları aynı zamanda CV’nin temellerini attığın yıllara tekabül eder. Öğrenciyken ayağına gelen staj imkanlarını tepmemelisin. Dönem aralarında, yaz sezonlarında uygun koşullara sahip işlerde çalışarak deneyim kazanabilirsin. Farklı sektörlere girip çıkarak mezun olduktan sonra çalışmak istediğin alanın ve icra edeceğin mesleğin kafanda daha iyi şekillenmesini sağlayabilirsin.

Üniversite Yaşamını Kolaylaştıracak İpuçları

Üniversite kampüsüne adımını attığında kozandan çıkmış, yuvadan uçmuş, hatta kimi zaman ipinden koparılmış gibi hissedebilirsin kendini. Fakat bu hislerin, genel manada geçici birer yanılsamadan ibaret olduğunu aklında bulundurmalısın. Üniversite hayatı kendi ayaklarının üzerinde durmayı tam anlamıyla pratiğe dökmen gereken ve hatta mezun olduğunda bu konuda uzmanlık titrini eline alacağın mekan olacaktır.

Bu yepyeni ve çok bilinmeyenli ortamda işlerini ve yaşamını kolaylaştıracak ipuçları ise altın değerindedir. Bunun için, her şeyden önce üniversiteli olmanın bir gerekliliği olarak sık sık ayak basacağın üç ana mekanı iyi tanımalı ve bu üç ortamda dizginleri eline almayı öğrenmelisin.

Öğrenci İşleri

Öğrenci işleri, üniversitenin en mühim ve en hassas mekanlarının başında gelir. Niyetlendiğin pek çok şeyi hayata geçirebilmek için, yolun öğrenci işlerinden geçmek zorundadır. Dolayısıyla ilk günden itibaren bu mekanı iyi tanımalı ve mümkünse burada çalışan personelle iyi ilişkiler kurmalısın.

Unutma, öğrenci işleri bürokrasinin tokadıyla tanışacağın yerdir. Bu tokadı yumuşatacak yolu, yordamı, başarılı iletişimi ve iyi insan ilişkilerini inşa etmek ise senin elindedir.

Okul Kantini

Üniversite kantini demek aynı zamanda üniversite meclisi, üniversite gazetesi ve üniversite ruhu anlamına gelir. Kantinde mümkün mertebe uzun zaman geçirmeye bak. Okulun sosyal hayat sermayesi büyük oranda kantin masalarında yatar. Bu mekanların sana vadettiği yiyeceklerden çok, duvarlarında sakladığı kıymetli bilgilerden faydalanmaya bak. 

Öğrenci Evi ya da Öğrenci Yurdu

Üniversite öğrencisi olduğunda, bilhassa da şehir dışında bir üniversitenin öğrencisi olarak kaydını yaptırdığında, bundan sonraki yaşamını çok büyük olasılıkla ya bir yurtta veyahut da bir öğrenci evinde geçireceksin demektir. O halde ruhunun kaşiflik kat sayısını arttırmaya ve pratikliğin kitabını yazmaya hazır ol!

Bundan böyle yaşamını kolaylaştırmanın en temel yolu, sorunlara pratik çözümler üretmekten geçecektir. Yumurta pişirmenin en hızlı ve kolay yolları, en derin imkansızlıklar içinde dahi ders çalışmanın ve uyumanın bir yolunu bulma yeteneği ve çok daha fazlası seni öğrenci evleri ile öğrenci yurtlarında bekliyor olacak. Kışın fön makinesiyle ısınabilir, merdivenden kitaplık yapabilir, bir  paket makarnadan onlarca farklı yemek hazırlayabilir, oda arkadaşlarını rahatsız etmemek için battaniye altında havasız ve ışıksız kalmadan çalışmanın en pratik yollarını keşfedebilirsin.

Bundan sonra hiçbir sorun çözümsüz değil!

Eğer sana biri “Üniversite hayatı nasıl?” diye soracak olursa ona pratikliğin başkenti olan bu mekanlardan da mutlaka söz et.  

Üniversite Kapısı Aynı Zamanda Fırsat Kapısıdır, Bilincinde Ol!

Hayatının başka hiçbir döneminde, üniversitedeki kadar çok sayıda ve farklı ilgi alanlarına hitap eden kulübü bir arada bulamazsın. İleride pişman olmamak için bu fırsatı iyi değerlendir. Kendine faydalı ve eğlenceli uğraşlar bul. Eğitim, kültür, sanat, spor odaklı kulüplere üye ol ve farklı sosyal ortamlara girip çıkarak deneyim kazan, sosyal ağını genişlet. Bu sayede hem yeni şeyler öğrenebilir hem de yeni ve kalıcı dostluklar edinebilirsin.

Üniversite yılları aynı zamanda kendi harçlığını kazanmaya başlayabileceğin yıllardır. Bulunduğun şehre göre karşına pek çok part-time iş imkanı çıkabilir. Eğer bu iş fırsatlarına karşı gözünü ve algılarını açık tutarsan, bir yandan kazanıp bir yandan harcama ve daha rahat bir öğrencilik hayatı geçirme imkanı elde edebilirsin.

Üniversite bünyesinde sana pek çok yurt dışı eğitim ve çalışma olanağı da sunulacaktır. Erasmus gibi bilinen ya da bilinmeyen, üniversite öğrencilerine yönelik çok sayıda program mevcut. Bunları takip ederek öğrencilik hayatının bir dönemi için yurt dışı planı yapabilirsin. Mezuniyetten sonra benzer yurtdışı deneyimlerini hayat geçirmek için madden ve manen daha büyük bedeller ödemen gerekeceğini unutma.