Asist: Oyuncunun gol atması için ona atılan pasa asist deniyor.
Aşırtma: Oyuncunun topu havalandırarak kaleye ya da takım arkadaşına ulaştırması, bu pas şeklinde rakip takımın oyuncularının topa ulaşmasının engellenmesi amaçlanıyor.
Aut: Oyuncu, topu rakip kaleye atar ve top kale üzerinden ya da yanından çizginin dışına çıkarsa bu duruma “aut” deniyor.
Averaj: Bir takımın, maçta attığı ve yediği gol sayısı arasındaki fark. Takımların puan eşitliği olması durumunda, sıralamayı belirlemek için kullanılan kriterler arasında yer alıyor.
Beşlik: Rakibin bacaklarının arasından topu geçirme hareketi.
Degaj: Kaleci, topu rakip alana yollamak için elinden çıkartıyor ve ayağı ile vuruyor.
De-marke: Markaj altında olmama durumu, oyuncunun boşta olması.
Dripling: Kısa vuruşlarla top sürme işlemi
Endirekt Serbest Vuruş: Çift vuruş olarak da biliniyor. Tehlikeli hareketler sonrası verilebilen bu kararda oyuncu kendi takım arkadaşına ya da kaleciye pas atıyor ve pası tekrar alarak tekrar pas verebiliyor ya da orta açabiliyor.
Faul: Futbol oyuncularının, kurala uygun olmayan hareketlerinin tamamı. Rakip oyuncuya ceza sahası içinde yapılan faul atışı, “penaltı” olarak adlandırılıyor. Faul sonrası topun oyuna sokulduğu vuruşa ise “serbest vuruş” adı veriliyor.
Frikik: Faul yapılan takımın oyuncusunun ceza sahasına yakın bir yerden yaptığı direkt vuruşa frikik deniyor.
Gol: Futbol oyununun ana amacı. Futbol topu, kurallara uygun şekilde kale çizgisinden geçirildiği zaman, topu atan oyuncunun oynadığı takım puan kazanıyor. Her bir gol, bir puan anlamına geliyor. En çok puanı alan takım kazanıyor.
Hücumda Genişlik: Topa sahip olan takımın, sahada enine paslarla hücum alanını genişleterek rakip takımın oyuncularını dengesizleştirmesi anlamına geliyor.
Kademe: İki takım arasında savunma ve hücum oyuncusu mücadelesi sürerken, diğer savunma oyuncularının yakında durması
Markaj: Bir oyuncunun, rakip takımın oyuncusu ya da oyuncuları tarafından futbol kuralları içinde kalmak şartı ile baskı altına alması, futbol oynamasına izin verilmemesi anlamına geliyor.
Ofsayt: Pas verildiği anda, forvet ile karşı takımın kalesi arasında en az iki savunma oyuncusunun bulunması gerektiğini anlatan kural. Eğer iki savunma oyuncusu yok ise ofsayt ilan ediliyor. Bu durumlarda top karşı takıma geçiyor ve serbest vuruş kullanılıyor.
Plonjon: Kalecinin, topu yakalamak için yere paralel şekilde atlama yaptığı harekete plonjon deniliyor.
Santra: Diğer ismiyle başlama vuruşu, maç devrelerinin başında, oyun uzatmalara giderse her uzatma süresinin başlangıcında ve her golden sonra yapılan vuruş. Devrelerin başlangıcında yapılan başlama vuruşları, sahanın tam ortasındaki orta noktadan yapılıyor. Futbol sahasının ortasındaki noktayı çevreleyen dairenin çapı ise 9 m 15 cm olarak ölçülüyor.
Taç: Karşılaşma esnasında topun oyuncunun ayağından sahanın boy çizgisinin dışına çıkması durumu. Bu durumda rakip takım oyuncusu sahanın dışına çıkıyor, topu elle saha içine atıyor.
Taban Girmek: Ayağında top olan oyuncuya, rakip takımın bir oyuncusunun, ayağının tabanı ile müdahale etmesi.